0

BEĞENDİM

0

Sezai Karakoç ve Diriliş Düşüncesi Paneli, 6 Aralık 2017 Çarşamba günü Bingöl Üniversitesi Enstitüler Konferans Salonunda yapıldı.

Moderatörlüğünü Okutman Onur Tokiz’in yaptığı panele konuşmacı olarak Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyeleri Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özger ve Yrd. Doç. Dr. Yusuf Aydoğdu katıldı.

“KARAKOÇ, DÜŞÜNCESİNDE İSLAM’I REFERANS ALMIŞTIR”

Sezai Karakoç’un İslam dinini referans alan bir şair olduğunu dile getiren Aydoğdu, “Yakın zamana kadar resmi iktidar tarafından dışlanmış bir şairdir; ancak muhafazakâr iktidar ile birlikte şiirin merkezine oturtulmuştur. Yeni Cumhuriyet’in laik, Batıcı anlayışına karşı Mehmet Akif gibi o da İslami referansı nedeniyle dışlanmıştır. Sol cenah gibi sağ cenah da Karakoç’u benimsememiştir. Ona göre İslam, devlet hayatında vuku bulan bir olgudur. Karakoç’un kitapları birbirini tamamlayan halkalardır. Şiirinde hep aynı çizgide ilerlemiştir. On yedi yaşından beri düşünsel anlamda çizgisini değiştirmemiştir. Politik olarak da duruşu çok farklı bir şairdir” dedi.

“DİRİLİŞ İÇİN BİR ŞEYİN ÖLMESİ GEREKİR”

‘Karakoç’un ben şiir yazmadım, benim yazdıklarım şiir oldu’ dediğini vurgulayan Özger, “Karakoç siyasi, politik ve ekonomik beklentisi olmayan bir şairdi. Varlığını inandığı davaya adadı. Tek gayesi doğrudan hakikati söylemekti. Karakoç’a göre; Doğu ve Batı, dünyada sinerji ve enerji oluşturacak bir potansiyele sahip değildir. Batıda yeni çıkan izimler insanlığa fayda yerine zarar vermiştir. Batı da umut vaat etmiyor, Doğu da umut vermiyor. Doğu geri giderek, atalarına benzeyerek ilerleyeceğini zannediyor” şeklinde konuştu.

“DİRİLİŞ DÜŞÜNCESİNDE AMAÇ, MEDENİYET KRİZİNDE YOK OLAN DEĞERLERİ İNŞA ETMEKTEDİR”

Özger, Karakoç’un diriliş düşüncesini anlamak için ölenin ne olduğu yeniden dirilmesi gerekenin ne olduğu sorularının düşünülmesi gerektiğini ifade ederek şunları söyledi: “Ölen veya ölmüş kabul edilen İslam milleti ve İslam medeniyetidir. Karakoç’a göre insanlık Hz. Adem ile başlar ve son Hz. Muhammed’e kadar devam ederek en olgun şekline varır. Diriliş düşüncesi birey ile başlar. Yani diriliş düşüncesinde herkes öncelikle bir er gibidir. Diriliş düşüncesinde amaç, medeniyet krizinde yok olan değerleri yeniden inşa etmektedir.”

Panele akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı.