Gerek CHP, gerekse İYİ Partililer, bundan sonraki süreçte de 6’lı masada yer alan siyasi partiler arasında bu tür tartışmalar olabileceğini dile getiriyor.
Ancak her iki partide de kimse, “masayı bozma”, “masanın dağılması” gibi bir olasılığa ihtimal vermiyor. Bunun nedeni olarak da “Altı siyasi parti biliyor ki, 6’lı masayı bozan siyasetin çöplüğüne gider” öngörüsü gösteriliyor.
CHP ile İYİ Parti arasındaki en önemli sorun alanlarından birisini “cumhurbaşkanı adaylığı” konusu oluşturuyor.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 6’lı masanın ortak adayı olma niyetini artık iyiden iyiye ortaya koyması ve hatta üzerinde uzlaşma olması halinde “adaylığa hazır” olduğunu açıklamasına, İYİ Parti mesafeli duruyor. Hatta partiden sıkça “kazanacak aday” olması gerektiği mesajı geliyor.
İYİ Parti’de CHP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın aday olması halinde kazanacağı görüşü hakim.
İYİ Partililere göre Akşener’in yurt gezileri, il, ilçe başkanları ile yaptığı toplantılar dahil gördüğü; sokağın talebi Mansur Yavaş.
Eğer aday olmayacak veya gösterilmeyecekse de ‘sokak ikna edilmeli’ diyorlar:
“Sokak, Kemal Bey olmaz, Mansur Bey olur, diyor. Bize gelen talep böyle. Biz Yavaş demiyoruz, vatandaş diyor. Yavaş’ın adaylığı Kemal Bey’e bağlı, olmaz derse aday olamaz.
“Yavaş’ın neden aday olmadığının vatandaşa iyi anlatılması lazım. Kemal Bey bu konuda bir adım atarsa ya da Yavaş neden aday olmadığını açıklarsa bizim itirazımız olmaz. Ama vatandaşın da bunu görmesi lazım.”
İYİ Parti’de, Kılıçdaroğlu’nun henüz aday olmadığı, adaylığını masaya getirmeden de, parti olarak olumlu-olumsuz bir görüş bildirilemeyeceği belirtiliyor.
Kılıçdaroğlu’nun adaylığını gündeme getirmesi halinde ise Akşener’in tek başına karar vermeyeceği, konuyu yetkili organlarına götüreceğine dikkat çekiliyor.
CHP’liler, Kılıçdaroğlu’nun belediye başkanlarının adaylığı konusundaki tutumunu “görevlerine devam etmelerini istiyorum” diyerek net olarak açıkladığını, buna rağmen İYİ Parti’nin ısrarının anlamlı olmadığı savunuyor.
Bu açıklama üzerine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “adaylık” konusunu gündeminden çıkardığına dikkat çeken parti kaynakları, İstanbul İl Örgütü’nün geçen hafta sonu Abant’ta yaptığı toplantıda, “Genel başkanın başarılı olması için elimizden gelen her şeyi yapacağız” mesajıyla bu tutumunu net ortaya koyduğunu ifade ediyor.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın adaylık konusunda hala net bir açıklama yapmaması da eleştiri konusu.
Parti kulislerinde, “Belki de çoğunlukla genel siyasete girmediği için şimdiye kadar böyle bir açıklama yapmadı. Herhalde önümüzdeki günlerde bu konuda kendisi bir açıklama yapacaktır” yorumu yapılıyor.
Son kamuoyu anketlerine göre Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la aşağı yukarı aynı oy oranına sahip olduğu, hatta bazı anketlerde 1-2 puan önde göründüğü belirtilerek, adaylığın netleşmesi halinde aranın açılacağı savunuluyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu’nun adaylık süreci de buna örnek gösteriliyor:
“Binali Yıldırım karşısına İmamoğlu çıktığında, negatif algı oluştu ve kimse şans tanımadı. Ama ne zaman ki aday olarak sahaya indi, Yıldırım’ın oyları bir artıyorsa, İmamoğlu’nun 5 arttı ve sonuç ortada. Genel Başkan’ın adaylığı açıklandığında, kafasında Yavaş mı olsun, İmamoğlu mu olsun diye soru işareti olanların hepsi Kılıçdaroğlu’na destek verecek.”
CHP kurmayları, 6’lı masanın Erdoğan gibi bir cumhurbaşkanı istemediğine dikkat çekerek, “Amacımız güçlendirilmiş parlamenter sistemse, bu süreci yönetecek bir kişiye ihtiyacımız var. Biz Türkiye’yi normalleştirecek birini arıyoruz, o da bize göre Kemal Kılıçdaroğlu’dur” görüşünü dile getiriyorlar.
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in, iktidar olmaları halinde “HDP’ye de bakanlık verilebileceği” açıklaması, İYİ Parti’nin çok sert tepkisine neden oldu.
Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP yöneticilerinin Tekin’in sözlerinin “parti görüşü olmadığı” yönündeki açıklamalarına karşın İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Tekin’in CHP’nin “kilit taşlarından biri” olduğunu ve partisinin görüşlerini belirttiğini ifade etti.
Geçmişte iki parti arasında yaşanan krizli konularda “telefon diplomasisi” devreye girerken, bu olay üzerine liderler arasında bir temas olmaması da dikkat çekti.
CHP’lilere göre İYİ Parti’nin bu konudaki sert tutumunun altında, “seçim hesabı” yatıyor.
CHP kurmayları, iki parti arasındaki oy geçişkenliğinin yüksek olduğuna dikkat çekerek, özellikle ulusalcı seçmenlere “6’lı masadayız ama biz CHP’den farklıyız, HDP’ye mesafeliyiz” mesajı vererek tabanını büyütme hesabı yapmış olabileceği yorumu yapılıyor.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, HDP’ye karşı tutumunu “HDP’nin olduğu masada biz olmayız. Bizim olduğumuz masada da HDP olmaz” sözleriyle dile getirmişti. İYİ Parti, bu yaklaşımını “ortak cumhurbaşkanı adayı” konusunda da sürdürme eğiliminde.
Parlamento seçimlerine dönük mevcut iki ittifak içinde yer almayacağını açıklayıp, üçüncü ittifak kararı alan HDP, “ortak cumhurbaşkanı adaylığı” konusunda ise müzakerelere açık olacaklarını duyurmuştu.
HDP’nin kendi adayını çıkarması gerektiğini savunan bazı parti yöneticileri, gerekçe olarak da “İYİ Parti tabanının HDP’nin destekleyeceği bir adaya tepki gösterebilecek olmasını” gösteriyorlar:
“HDP aday çıkarmazsa, 6’lı masanın adayını enfekte etme durumu olabilir. Mesela HDP çıkıyor, belediye başkanları ile ilgili hak iddia ediyor. Bu başkanlar CHP rozeti taşıyor.
“Ayrıca HDP, aday çıkarmıyoruz Kemal Bey’i destekliyoruz derse, bizim seçmen sandığa gitmeyebilir veya oy vermeyebilir ya da çok keskin olanlar karşı tarafın adayını destekleyebilir. Bu risk.”
HDP’nin aday çıkarması halinde seçimin ikinci tura kalacağını düşünen İYİ Partililer, seçmenin zorunlu olarak iki adaydan birine oy vereceği için sorun yaşanmayacağı görüşünde.
CHP ise seçimlerin ikinci tura kalmasını riskli buluyor. HDP’nin Kılıçdaroğlu’na destek verme eğiliminde olduğu ve bunun da ilk turda seçimin rahat alınacağı anlamına geldiği belirtilirken “ikinci tur” konusunda şu çekince dile getiriliyor:
“Adayda ortaklaşma olursa, seçim ilk turda alınır. İkinci tura da kalsa kazanılır ama Türkiye siyasi tarihinde iki turlu seçim yok. Bildiğimiz tek turlu seçimle bu işi bitirelim.”
Gerek CHP, gerekse İYİ Parti kulislerinde, iki parti arasında birçok konuda görüş ayrılığı olmasına karşın, bunun 6’lı masada bir krize yol açmayacağı veya iki parti arasında yol ayrımı anlamına gelmeyeceği ifade ediliyor.
CHP’li üst düzey bir yönetici, bundan sonraki süreçte de 6’lı masada yer alan siyasi partiler arasında bu tür tartışmalar olabileceğini, ancak kimsenin “masayı dağıtma” sorumluluğunu üstlenmeyeceğini ifade ediyor:
“Bu masayı, bugün Gürsel Tekin’in açıklamaları veya bir başka kişinin açıklamaları olur; dağıtamaz. Çünkü altı siyasi parti biliyor ki, 6’lı masayı bozan, siyasetin çöplüğüne gider.
“Herkes sorumluluğunun bilincinde hareket edecektir. Biz farklı partileriz, programlarımız ideolojimiz farklı. Ama birleştiğimiz yer demokratik parlamenter sistem, adalet, özgürlük.”
Bu yaklaşım İYİ Parti için de geçerli. Akşener’in bir yakın kurmayına göre, masadaki diğer partilerle olsa bile CHP ile İYİ Parti arasında bir yol ayrımı yaşanmaz:
“CHP ile İYİ Parti’nin işbirliği toplumda büyük bir sinerji yarattı ve umut haline geldi. Masada yer alan iki ana gövde parti arasında bir problem olmaz, en azından bizden yana olmaz.”
EKONOMİ
7 gün önceGÜNDEM
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önceGÜNDEM
12 gün önceEKONOMİ
12 gün önceGÜNDEM
12 gün önceGÜNDEM
12 gün önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.